Aile içindeki birlik ve beraberliğin korunması, insanlık tarihinin, toplumsal dayanışmanın ve iletişim kurmanın en emin, en güvenli ve en verimli garantisidir.
Aile içindeki birlik ve beraberliğin korunması böylece sağlam bir garanti ile emniyete kavuşmuş olur. Bu sağlam garanti, insanın fıtratının doğal seyridir. Buna göre de başka ideoloji değil, ancak kendi doğal seyriyle uygulanması gerekmektedir.
“Eylem Planı kapsamında aile kurumunun önemi, tartışma dışıdır, önemlidir. Çünkü ana, toprak gibi üretir. Evladını mürebbiye muhtaç etmez, kendi eğitir. Sağlam ve kaliteli nsan yetiştirir. Ana, baba ile evlatlar, çevre ile sağlam bağ kuran çok önemli kurumdur. Aile içindeki birlik ve beraberliğin korunması toplumsal mozaiktir. Bu inkâr edilemez gerekliliktir. Kadının toplumdaki yerini, önemini ve rolünü belirler;
O Allah’ın varlık ve hikmetlerinden biri de sizin için nefislerinizden zevceler yaratmasıdır. Ki, siz onlarda sükûnete erip huzura kavuşursunuz. O aranızda aşk ve merhamet ağları kurdu. Gerçekten tefekkür edecek toplum için bunda elbette ibretler vardır. (Rum:30/21) Ana kadının toplumdaki, birlik ve beraberliği koruma etkinliği bundan kaynaklanır. Yaşadığımız hayatta da ana ölür, aile dağılmaya başlar.
İşte Erham, Ekrem ve Ekber Rabbimiz Allah Teâlâ bunun için; Sizden olan bekârları ve kölelerinizden, cariyelerinizden müsait olanları evlendiriniz. Eğer yoksul iseler Allah onları fazlından zengin eder. Allah Vâsidir, bitmez tükenmez nimet sahibidir. Allah Alîmdir, her şeyi hikmetleriyle bilendir. (Nûr:24/32)
Bu ve benzeri sağlam bağlarla pekiştirilen aile birlik ve beraberliği başka faktörlerle daha ileri düzeyde Rabbimizin beyanı ile daha da sağlamlaştırılmıştır;
Allah, size kendi nefislerinizden zevceler verdi ve zevcelerinizden de, sizin için, oğullar ve torunlar yarattı. Sizi güzel ve pâk nimetlerden rızıklandırdı. Şimdi bâtıl putlara ve putlaştırılmış zihniyetlere iman ediyorlar da Allah’ın nimetini İslâm’ı inkâr mı ediyorlar? (Nahl:16/72) Şimdi bu ayete bakıp mesajlarını düşünebiliyor musunuz?
Bakın ailede analar vardır, evlatlar vardır ve nineler vardır. Demek ki ailenin temel dayanağı kadındır. “Görünen köy kılavuz istemez.” Kadın evinin, yuvasının yani insan üretip besleyip geliştiren ve yetiştiren tarlasıdır, toprağıdır.” Öyleyse kadın toplumun olmazsa olmazıdır. O halde kadın yuvasında olursa bunlar gerçekleşir.
Yaradılış gayesi ve fıtratının gereği onun evinde olmasıdır. Evet, aslında kadının evine dönmesi ve insan yetiştirme gibi harika görevini bihakkın yürütmesi onun en doğal görevidir. Hem de fıtratının gereğidir ve hakkıdır. Eğer bugünkü gibi kadını açık alanlara çıkarıp salıverirseniz aile cinayetlerini önleyemezsiniz. Her köşe başında bir kadın cesedi bazen de lime lime edilmiş ceset parçalarını toplarsınız!
“Lime lime edilmiş” demek ne anlama gelir biliyor musunuz? Genelde parçalayıp ufalamak, ufak parçalara ayırmak, eskitip çürütmek, yırtık pırtık bir duruma getirmek, demektir! Bu “lime lime edilmiş” çarpıcı gerçek karşısında gerek insan fıtratına ters kanun koyanlar ve gerekse böyle bir ortamı hovardaca kullanan feminist ve gerekse LGTB fuhuş çeteleri, kadını analık makamından mahrûm ettiler.
Akılları belden aşağı çalışan fuhuş çeteleri bunu başardılar. Çünkü yüzlerce asır dünyanın büyük bir kısmını adalet ve merhametle yöneten müminler hizmeti bıraktılar.
Rabbin kesin emretti: Ancak kendisine kulluk edin, ana babaya güzel muâmele edin, eğer onlardan biri veya ikisi senin yanında ihtiyarlık haline ulaşırsa, sakın onlara “Öf” bile deme, onları azarlama. İkisine de “kerîm söz” söyle. (İsrâ:17.23)
Evet, bize Kerîm Allah’ın Kitabı hayatî reçetedir. Esselamualeykum
İlhan Oral 22.06.2025
